SENSİZLİĞİ DÜŞÜNMEK
Sen gelince yanıma… aklıma yada
Güller açardı yüreğimde…
Yanında cenneti yaşardım dört zaman
Güneş daha bir sıcak bakardı,
Yağmur daha bir yağmur olurdu…
Ardından öyle tarifsiz kimsesizlik çökerdi akşamları
Ben ağlardım…
İstanbul ağlardı…
Gökyüzü ağlardı…
Yanında tüm zamanlar cennetti…
Önce ellerini ve yüreğini,
Sonra gözlerini bulurdum bir kafe masasında…
Öyle bir bütündük ki biz seninle,
Ne kelimeler yetiyor anlatmaya,
Ne de acizliğim…
Kahrolası yollarımız her akşam ayrılsa da,
Bilirdim akşamları yüreğinde,
Yüreğimde olduğunu…
Batan güneşle gözden uzak olduğunda…
İliklerime kadar hissederdim hasreti…
Zaten ben seni… yanındayken dahi özler olmuştum,
Ayrılık saati yaklaşmaya başladığında…
Ve sen giderdin o rezil ayrılık saatine…
Bende ise bir hasret türküsü başlardı…
Ben ağlardım…
İstanbul ağlardı…
Yetmezdi……….
Gökyüzü ağlardı bize…
Ve şimdi İstanbul denince aklıma ilk sen geliyorsun…
O yaşadığımız yer geliyor…
Ve hayal meyal gezdiğimiz Sarayburnu kayalıkları…
Ya sahilde el ele yürümelerimiz…
Ne güzel hayallerimiz vardı…
Ve kağıttan mendillerimiz...
Günler haftalar aylar geçip gidiyor
Hasretin yüreğimde öyle büyüyor ki…
Ölümü bile düşünmek sadece seninle güzel…
Ben seninle yaşarken…
İstanbul, bizi sevemezken...
Mutluluğun en güzeli varlığını bilmekti…
Sensizliği düşünmek,
yasakların en yasağı olsun bundan gayrisi
alıntıdır(Alişan YILMAZ) ŞİİRLERİ