Sana
Sana farkina varmadan her bir solunmayi mi,
Boyuna habersiz kalinan göz kirpmalari mi,
Yoksa Dur durak bilmez gecen zamani mi desem,
Ve böyle sana olan sevgim sana olan meylim.
Sana düstügünde sevdanin halini mi,
Boyuna calisan arinin haktan payini mi,
Yoksa turnanin turnaya ölmesini mi desem,
Ve böyle sana olan askim sana mehil halim.
Sana örümcek agindan da ince sabrimi mi,
Örümcek agini ören mucidin aklini mi,
Yoksa her parmagin ucundaki sirri mi desem,
Ve böyle sana olan zaafim hep sende aklim.
Sana dolup bosanan hanin akibetini mi,
Zamanin kendini de yenip bitirdigini mi,
Yoksa dünyanin tek cirpida dönmesi mi desem,
Ve böyle sana olan tutkum sana olan arzum.
Sana Mecnunun cöllerde ne aradigini mi,
Daglar delen Ferhat’in Sirin hikayesini mi,
Mevla’na nin kime niye dönmesini mi desem,
Ve böyle senle cosan ask senle yiten inancim.
Sana Veysel’ in son toprakta ne buldugunu mu,
Yildizlarin boslukta asili durdugunu mu,
Hanin tek cirpida dönüp durdugunu mu desem,
Ve böyle sana her yolum sana hasret tek kulum...