• Bir gün doğan kuşu kaza dedi ki: "Benim yaşamakta olduğum ova pek gü-
zeldir!" Kaz da; "Gecen hoş olsun!" dedi. "Burası bana daha hoş, daha güzel geliyor!
• Burada benim içim rahat, başım hoş! Ben başımı koyup yatayım. Senin, için rahat başın hoş olmadığı için ovada yol al, uçmağa devam et!"
• Benim durduğum yer karanlık da olsa Yusuf orada bulundukça orası bana hoşdur, güzeldir!
• Dost kuyunun dibinde bulunsa kuyu dibi hoştur! Dost yücelerde, dağlar başında olursa dağlar başı da hoştur, güzeldir!
• Feryat eden bülbülün gül bahçesinde olması, söz söyleyen papağanın şeker yemesi de hoştur!
• Gökyüzünde bu eşi bulunmayan mavi kubbedeki parıltı, meleklerle, ruhların tesbihlerinin oraya akseden hoş parıltısıdır.
• Madem ki Allah sana lütuflarda bulundu, gönlünü hırstan, dünya isteklerınden temizledi, haydi git, sen de bir gönül elde etmeğe bak çünkü gönül pek hoştur.
• Güzel yüzün aynaya düşen hayalini seyretmek hoştur, ama o hayalin sahibi olan diri güzelin kendisini seyretmek elbette daha hoştur!
• Güneşin ışığı loş bir yere düşünce orada sayısız zerrelerin elsiz, ayaksız oynadıkları görülür. Onları oynatan güneş değildir. Onları hoş bir şekilde oynatan Hakk'ın nürudur.
• Yeter sus artık! Sen de göz gibi gör, fakat söyleme! Baş gözünü arama! Gören göz can gözüdür. Can gözü pek hoştur, pek hoş!
_______________