Bilgi-Paylasim Forum'a Hosgeldiniz,
Tüm Bilgileri Görmek icin,ve daha fazla forumdan yararlanmak yada faydalanmak icin Kayit Olmaniz Gerekmektedir.
Sizin'de Paylasmak istediginiz Bilginiz Varsa Buyrun,Paylasin,Tesekkür Ederiz.
Bilgi-Paylasim
Bilgi-Paylasim Forum'a Hosgeldiniz,
Tüm Bilgileri Görmek icin,ve daha fazla forumdan yararlanmak yada faydalanmak icin Kayit Olmaniz Gerekmektedir.
Sizin'de Paylasmak istediginiz Bilginiz Varsa Buyrun,Paylasin,Tesekkür Ederiz.
Bilgi-Paylasim
Würden Sie gerne auf diese Nachricht reagieren? Erstellen Sie einen Account in wenigen Klicks oder loggen Sie sich ein, um fortzufahren.
Mesaj Sayısı : 819 Reputation : 14 Points : 144 Kayıt tarihi : 21.10.08
Thema: Corum Süngürlü Esme Köyü Mo 3 Nov 2008 - 19:10
Köy düğünleri
Köyde düğünlerde bir başka olurdu. Köy halkına özgü gelenek ve göreneklerle süslenen düğünler. Düğünler 3 gün sürerdi. Cuma günü Cuma namazından sonra düğün bayrağı: ay yıldızlı Türk bayrağı erkek evinin tepesine dualar eşliğinde dikilirdi. Cumartesi sabahı davulcu eşliğinde düğün kahyası köydeki evleri tek tek dolaşırlar evlerin avlularında zurna eşliğinde davul çalınırdı. Bunun bir nevi anlamı da köyümüzde düğün var davetlisiniz demekti. Düğünlerde ilçeden gelen davulcu ve zurnacılar davul ve zurna çalarlardı. Davul ve zurna eşliğinde köy delikanlıları halay çekip oyunlar oynarlardı. Halay çekmek öyle kolay bir iş değildir bence.
Özellikle halaycı başı olmak zor bir iştir. Çünkü halay başındaki ne yaparsa diğerleri de onu takip ederlerdi. Düğünlerde düğün kahyaları olurdu. Onların görevleri düğüne gelen misafirleri en güzel şekilde karşılamaktı. Bazen misafirleri bilmeyerekte olsa karşılamadıkları olurdu tabi o zaman ceza çekerlerdi. Cezaları maddi olurdu bir şey aldırma şeklinde tabii bazen de eziyet şeklinde olurdu. Eziyet deyince aklınıza filistin askıları yada falakalar gelmesin sadece elbiseleriyle soğuk suya sokma şeklinde olurdu cezalar. Düğünlerden hatırladığım bir diğer şeyde düğün kahvecisidir. Düğün kahvecisi düğüne gelen misafirlere çay ve kahve hazırlayıp ikramda bulunurdu. Bu ikramın sonucunda gelen misafirler bahşiş verirlerdi. Bu bahşişler düğün kahvecisine kalırdı. Aynı şekilde bazen düğün kahvecisinin de cezalandırıldığı olurdu.
Düğünlerimiz de çok güzel oyunlar oynanırdı. oyunlar gündüz ve gece olmak üzere değişik zamanlarda oynanırdı. En can alıcı zaman cumartesi akşamlarıdır çünkü erkek ve kız evine gelmesi gereken misafirler gelmiştir. Oyunlar, eğlenceler bu akşam oynanır. Erkek evinden kız evine davul zurna eşliğinde ziyaret düzenlenirdi. Kız evinde erkek evinden gelenler oyunlar oynarlardı. Eğlenceler düzenlenir. Köyün gençlerinin oynamaları için erkek evinde bir oda ayrılır. Köyün gençleri bu odada değişik eğlenceler düzenlerler. Köyün kızları ise genellikle kız evinde oyunlar oynarlar. Köy düğünlerini ilginç kılan bir başka özellik ise köyün evlilik çağı gelmiş gençlerinin düğün evlerinde kendilerine uygun eş bulmaları için bir fırsat yeridir adeta. Çünkü köyün kızları da erkekleri de bu düğün evlerine bütün şıklıklarını üzerlerine alarak gelirler. Önceden seven ve sevilenler için düğün evleri buluşma ve görüşme yeridir. Tabii kimseciklere görünmeden kimselere fark ettirmeden yapmak işin en önemli kısmıdır. Köyün gençleri buralarda birbirlerini tanırlar ve vurulurlar. Düğün evleri bir nevi yeni düğünlerin başlangıç yerleridir.
Düğün merasimlerinde başka bir şey daha göze çarpar; yardımlaşma. Düğün olan eve köylüler ziyaretleri zamanında elleri dolu olarak gelirler. Bunlarda düğün zamanı gelen misafirlere ikram olarak sunulurdu. Köyde düğünler pazar günü öğle vaktine kadar sürerdi. Pazar günü sabah gelin almak için kız evine sağmen dediğimiz genç topluluğuyla gelinirdi. Eğer gelin başka köyden yada şehirden getirilecekse araba kiralanır ve köyün gençlerinin (sağmen) bu araba ile kız evine götürülmesi sağlanırdı. Dönüş işlemi de yine gelindiği gibi yapılırdı. Orda kız evinin önünde halaylar çekilir oyunlar oynanırdı. Kız evinden kızın hazırladı çeyizlerin içinde olduğu sandığı indirmek için büyük çabalar sarf edilirdi. Özellikle kız evinin yaşlı kadınları yada köyün yaşlı birkaç kadını sandığın üzerine oturur ve kalmak için erkek evinde gelen temsilcilerden para isterlerdi. Verilen Para makul gelirse sandığın evden çıkmasına izin verirlerdi. Bu esnada kız evinin hazırlıkları tamamlaması beklenirdi. Kız evinden yeni evlenen çiftin eşyaları bir araca yüklenirdi. düğün çeyizi olarak ne alınmışsa kız evinden erkek evine dönüş yolculu için arabaya yüklenirdi. Çeyiz yüklü araba gelinden önce erkek evine gönderilirdi. Gelin alındıktan sonra caminin önüne gelinir ve dua edilirdi.
Buradan gelin arabası ile birlikte köy turu yapılırdı. Köy turu yapılırken para almak için gelin arabasının önünü kesenlerde olurdu. Onlara gelin arabasından para dolu zarf verilirdi, bu zarflardan her zaman da para çıkmazdı bazıları boş zarf olarak kapatılıp yol kesenlere verilirdi. Bu gelin arabasının önü kesilmesi işlemi daha çok köyden başka yerlere gelin götürülüyorsa köyün çıkışına kadar her yerde gelin arabası durdurulurdu. Gelin erkek evine gelince burada biraz davul çalıp oyunlar oynanırdı. Sonra düğün için özel olarak büyük kazanlarda yapılan düğün yemeği yenirdi. gelen bütün herkese yemek ikram edilirdi. Bir çeşitte değil çorbası yemeği tatlısı sütlüsü ne hazırlanmışsa artık ikram yapılırdı. Kız evi yakınsa eğer hazırlanan bu yemeklerden kız evine de gönderilirdi çünkü kız evinde bu üzüntüde yemek hazırlanamayacağı bilindiği için oraya da yemek gönderilirdi. Yemekten sonra düğün evi dağılırdı. Sadece damadın akrabaları kalır ve geri kalan işleri yaparlardı. Gelin de bu arada bir odada oturup dinlenmesi sağlanır. Artık duruma göre kızlar kendi aralarında oyunlar oynar eğlenirlerdi. Akşam namazından sonra erkek evinde hummalı bir çalışma olurdu . niye diye soracak olursanız birazdan damatla gelini dualar eşliğinde gerdeğe sokacaklardır. Gerdeğe sokma olayından sonra artık düğünden sadece mutlu yorgunluklar kalacaktır düğün evinde.