Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin…nasıl yaralı olmasın ki.doğrularından vazgeçmemiş yine kapının önüne konması gerektirmişti.dünya mı garipti kendisi mi hiç bilemeyeckti .tıkanıyordu hayat gelip kalbinde.soldan soldan vuruyorlardı yine .anlatamıyordu kimselere ne istediğini .nasıl istediğini.sanırım hiç anlatamayacaktı da.belki anlatabilirdi de anlayan çıkmayacaktı…
Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin…nispet yapar gibi birde dönüşü vardı elbet.bulduğu gibi kaybetmek dedikleri şeyi iliklerine kadar yasamıştı yine.acıdı da acıdı yüreği.bilirdi ihanetin acısını.bilirdi bilmesine de her defasında ilk defa gibi acıyordu yüreği işte.kendisine bile şikayet etmedi kalbini.sustu sadece susması gerekenler gibi…
Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin…ne de çabuk tüketivermişti aşkı sevdayı hiç anlayamadı.”başka türlü mü seviyorum ben “geçirdi içinden.normalleri de karışır gibi olmuştu her şey gibi son zamanlarda.gerçi anlam yüklemeyi bırakmıştı insanların davranışlarına.kimisi çok garip,kimisi de çok çocukça gelirdi ona .bunu hangi kefeye koyacağını ise hiç bilemedi…
Ona ruhum yaralı olduğunu söyleyin …dar zamanlarda yaşamak böyle bir şeydi.insan sabırsızdı,bir de nankör.bekleyemiyordu.kalp hızında yaşamak istiyordu kalbinden geçenleri .tik tak seslerinden ritim tutmaya zamanı yoktu.melodi duyulmadan gürültüde kayboluyordu tik taklar.oysa kendisi aşkın melodisine hasretti,belki cıvıl cıvıl sesine .bütün bütün sustu ama kulakları o melodiyi yine de duyamadı…
Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin .ama hiç kızmadığımı da .belki çokça kırıldığımı da .gitmesi gerektiği için gittiğine inandırmak zorunda kalışı kendini daha da yaralıyordu.”GİTMEYEBİLİRDİ DE”deyiveriyordu içinde saklanan çocuk biz onunla içimizdeki çocuklarla yola çıkmıştık oysa .sahi hani atlıkarıncaya binecektik…söylesene biner miyiz bir gün yine…
Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin…bıraktığı gibi burada olduğumu bir de.tek damla eksilmediğini geride bıraktıklarından .sadece gözyaşlarıyla yeşerttiği umuttan bahsedin biraz da.sonra sıkı sıkı RABBİMİN tuttuğu kalbimden.dönüp dönüp kendisine dua ettirişinden .söz verildiği halde hala o huzura gidemeyişinden.onun yerine kendisinin gittiğinden bahsedin bolca .
Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin…bir de “her şeyde bir hayrın olduğunu.”o anlar beni ,bilir söylediklerimi en çok da söylemediklerimi .söyleyin ona ki bazı şeyler ille de yaşanılarak öğrenilir hayatta.vicdanı derinden bir sızladı mı aklın mutlaka geleceğini başa.o başa gelene kadar bazen dibe vurmak gerektiğini de söyleyin.dibe vurduğunda da uzatılan eli tutması gerektiğini de .söylenmeden ,sızlanmadan,mazeret üretmeden tutması gerektiğini sıkı sıkı söyleyin ama .o ele değil de elin gerçek sahibini görmesi gerektiğini de iyice tembih edin olur mu?
Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin…isterse açtığı yaraları bir bir sarabileceğini de hatırlatın ona .o unutur bunları bu aralar aklı bir karış havada .yaptığı her şeye rağmen geride kocaman bir yüreğin biraz da yaralı bir ruhun onu beklediğini de söyleyin emi.siz söyleyin mutlaka o bilir beni,niyetimi,özlemimi,canımdan öte can olduğunu…siz söyleyin yine de ona bülbülün kanının aktığı yerden gülün rengini bulduğunu …ve adının da sadece “AŞK”olduğunu…sevgimi